YAVUZ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Bir 15 Mayıs daha geride kaldı. Şubelerimiz ardı ardına yetki paylaşımları yapıyor. Partiler için seçim kazanarak iktidar olmak neyse sendikalar için de yetki odur. 2009 yılından beri olduğu gibi önümüzdeki bir yıl daha, eğitim çalışanları adına söz söyleme yetkisi Eğitim Bir Sen’de olacak.
Son bir yıl içinde yaşananlara bakılınca bu yılki yetki çok daha farklı bir anlam ifade ediyor. Ekonomik sıkıntıların had safhaya ulaştığı dönemde yapılan yedinci dönem toplu sözleşme, seçimler, AYM kararı, tasarruf tedbirleri derken önemli zorlukların yaşandığı; irili ufaklı, merdiven altı, kalburüstü bütün sendikaların, problemlerle değil Eğitim Bir Sen ve Memur Sen’le uğraştığı bir dönemde, istikrarlı büyümesini sürdürmek her sendikaya nasip olmayacak bir başarıdır.
Her gün bir başka iftiraya uğramak da ülkemize ait bir zorluk olsa gerek. Bir iftiracı aklından geçen hezeyanı yazıyor, diğer bir iftiracı köpürtüyor, tetikçi haber siteleri manşete çekiyor. Hiçbirinin aklına erdem, ahlak, kanun, kural, hak hukuk gelmiyor ne yazık ki. Normal bir hukuk düzeninde, Eğitim Bir Sen Genel Başkanının maaşı dört yüz bin lira oldu iftirasını atan kimse ertesi gün ispata çağrılır ve gereği yapılır.
Bu iftiracı tayfasının nasıl sendikacılık veya habercilik yaptığına şöyle bir bakan herkes şunu görecektir: Bunlar mülakat, öğretmen kontenjanları, kariyer sisteminin kapsamı, rotasyon gibi konuları önce kaşırlar, üstünde tepinirler, kullanırlar, çözemeyince de yetkili sendika bu konuda neden ses vermiyor diye yine iftiracı yanlarıyla arzı endam ederler. Bilirler ki kendileri bugüne kadar değil bir problemi çözmek, katkı bile sunmamışlardır.
Yeri gelmişken üyelerimize, iyi niyetli bütün eğitim çalışanlarına, derdi hak ve erdem mücadelesi olan habercilere, bize atılan yalanlar ve çarpıtmalara karşı korunmanın ipucunu vermek isterim. Tartışılan konu hakkında geçmişte biz ne demişiz, ne yazmışız, hangi raporları yayınlamış hangi adımları atmışız bakılsın. Bütün konularda anlık tepkilerle değil köklü çalışmalarla nasıl katkı sunmuş, yol göstermiş veya tepki vermişiz.
Öğretmen alımında mülakata karşıydık ve hep karşı olduk. Her yıl bir önceki sayıdan daha fazla öğretmen atayarak ücretli öğretmen probleminin çözümünü önerdik. Kariyer sisteminde sürelerin kısaltılması ve kapsamın genişletilmesi için takibimiz sürüyor. Şube müdürleri, il müdür yardımcıları, araştırmacı ve uzmanların da uzman ve başöğretmenlik haklarından yararlanabilmeleri için her platformda çaba sarf ediyoruz.
Son gündemse rotasyon. Şimdiden aynı mızıkacı takımı çalıp söylemeye başlamışlar. İrili ufaklı sendikamsı yapılar, ağzı bozuk eski genel başkan ve şürekâsı, size söylüyoruz; biz Eğitim Bir Sen olarak öğretmen rotasyonunun hep karşısında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Hele de bu hayat pahalılığının can yaktığı, büyük şehirlerde barınmanın imkansız hale geldiği bir dönemde, eğitime katkısının ne olacağı dahi hesaplanmamış rotasyonun fayda yerine zarar getireceğini söylüyoruz.
Biz temsilini üstlendiğimiz eğitim çalışanlarının sözcüsüyüz. Konuşur, tartışır, yazar, çizer, araştırır, rapor eder, katkı sunar, önerir, tepki verir, iş bırakır, eylem yaparız. Sizin geçmişte yaptığınız gibi sahibinin sesi olmayız. Bu ülkenin değerlerine sahibiz, dilini sever kendi kavramlarımızla konuşur, anlaşır ve yaşarız. İthal fikirlerin, sapık ideolojilerin, neslimizi bozacak sapkınlıkların ve onlara sahiplik yapanların karşısındayız. Bizi milletimiz ve eğitim çalışanları bilir, biz milletimizin kendisiyiz.
Talat YAVUZ
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri
SENDİKA BÜLTENİ SAYFASINI