Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçiler, patronların sefalet dayatmasına karşı insanca yaşayabilecek ücret talebiyle direnişe geçmişti. Dalga dalga büyüyen ve 20’yi aşkın fabrikaya yayılan direniş ve fiili grevler sürerken, Antep Valiliği patronların imdadına yetişerek 15 gün süreyle eylem yasağı getirdi. 

Gece yarısı işçilerin direniş çadırları kolluk zoruyla söküp atıldı. İzmir’de görüştüğümüz sendikalar ve işçiler, karara tepki gösterirken Başpınar işçilerine dayanışma mesajlarını iletti.

"Başpınar işçilerinin mücadelesi yön gösteriyor"

TEKSİF Sendikası Genel Başkan Danışması Makum Alagöz, Başpınar işçilerinin mücadelesinin yön gösterdiğini belirterek, “Başpınar işçilerinin haklı mücadelelerini ve fiili grevlerini destekliyor ve selamlıyorum. Önemli ve yön gösteren bir mücadele. AKP hükümetinin valiliği işçilerin anayasal hakkı olan bu mücadeleye yasaklamalar getirmiş durumda. Başpınar işçileri umutsuzluğa kapılmasınlar, mücadele sadece bir günlük değil. Yıllardır edindiğimiz deneyiminler gösteriyor ki birlikte durarak, haklarını birlikte savunarak, örgütlü biçimde mücadele edildiği takdirde Başpınar işçileri mücadeleyi kazanacaklar. Bu noktadan tüm Başpınar emekçilerine selamlarımı iletiyorum” diye konuştu.

"Fabrika önünde yanan ateş tüm işçilerin umudu ve geleceğidir"

Başpınar işçilerine bir selam da sefalet ücreti dayatmasına, kötü çalışma koşullarına ve sendika düşmanlığına karşı 66 gündür grevde olan Petrol-İş Aliağa Şube üyesi Temel Conta işçilerinden geldi. İş yeri temsilcisi Sinem Kaya, anayasal hakları için 66 gündür fabrika önünde direndiklerini kaydederek, “Ne yazık ki patronlar işçilerin yasal ve Anayasal haklarını keyfiyen gasbetmekte bir sakınca görmüyorlar. Bugün bir yasak da Gaziantep'teki Başpınar işçileri için geldi. Direniş ve grev hakları ellerinden alınmaya çalışıldı. Eylem ve grev hakkımızın patronların ve devletin işbirliğiyle baltalanmasına gerçekten çok üzülüyoruz ve diyoruz ki fabrikaların önünde yanan ateşlerin her bir kıvılcımı bütün işçi sınıfının umutları, hayalleri ve geleceğidir. Bizler Başpınar işçilerinin, sınıf kardeşlerimizin yanındayız. Yaşasın sınıf dayanışması, yaşasın işçilerin birliği diyoruz ve buradan selamlarımızı iletiyoruz” ifadelerini kullandı.

Petrol-İş Aliağa Şubesi Başkanı Hasan Toptan ise giderek ülke genelinde tüm işçilerin ve sendikaların grev haklarının ellerinden alınmaya çalışıldığını belirterek, “Anayasal hakkımızın, kararnamelerle elimizden alınmasını doğru bulmuyoruz. Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Başpınar işçilerinin haklı mücadelesini selamlıyoruz” dedi.

"Hem sefalete mahkum ediyor hem de mücadeleyi baskılamaya çalışıyorlar"

Son olarak görüştüğümüz KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü BES İzmir Şube Başkanı Deniz Çetin, valilik kararının tam da 20’den fazla fabrikadaki işçilerin ortak bir basın açıklaması yapacakları günde geldiğine dikkat çekti. Çetin, “İktidar hem emekçileri sefalete mahkum eden ücret baskılama politikalarını uyguluyor hem de emekçilerin bu politikalara karşı en temel ve Anayasal hakkı olan sendikal çalışmalarını ve grev haklarını engellemeye dönük her türlü uygulamayı; işten çıkarmayı, yasaklamayı, kolluk güçlerini devreye sokuyor. Emekçilerin değil patronların yanında yer alıyor, ‘emeğiyle geçinenler örgütlenemez, ancak sermayedarlar, patronlar örgütlenebilir’ diyor. Son dönemde işçilere, emekçilere ve örgütlenmelerine yönelik saldırıların giderek artması bunu çok açık bir biçimde gösteriyor” diye konuştu.

"Tüm emek örgütlerini ortak mücadele etmeye çağırıyoruz"

Son olarak mücadelenin ortak olduğunu kaydeden Çetin, “KESK olarak emekçilerin ekonomik ve demokratik haklarının mücadele aracı olan sendikalara ve örgütlenme haklarımıza yönelik bu saldırılara karşı mücadelemizin ortak olduğunu ve haklarımızı korumak için emekçiler olarak birlikte mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Hem Başpınar işçilerinin hem de şu anda ülkenin her yanında düşük ücrete, işten çıkarmalara, sendikal hakların engellenmesine karşı mücadele eden bütün emekçilerin haklı mücadelesinin yanındayız. Bu mücadeleyi ancak emekçilerin birlikte mücadelesini sağlarsak kazanabileceğimizi biliyoruz ve bu yüzden buradan tüm emek örgütlerini ortak mücadele etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.