HARUN YEŞİLOVA harunyesilova65@gmail.com

LİYAKAT ESASLI YÜKSEK SAYIDA ATAMA TALEP EDİYORUZ

31 Ocak 2024 Çarşamba 19:24

KPSS atama ve mülakat üçgeninde yaşanılan belirsizlik  aslında gereksiz yere üretilen stres ortamının hikayesidir. Hani gerçek hayattan alıntıdır derler ya öyle değil bu düpedüz hayatımızın ta kendisi.

Bir atama takviminin olmaması, mülakatın yapılıp yapılmayacağının belirsizliği,yapılırsa eğer içeriğinin ne olacağı konusunda netlik olmayan bir sistemin oluşturmuş olduğu belirsizliği en üst seviyede yaşayan öğretmenlerin bu durumda olduğu bir gerçek.

 Geleceğimizi emanet ettiğimiz pamuklara sarıp  büyüttüğümüz çocuklarımızın geleceğini öğretmenlere bağladığımız tabiri caizse eti senin kemiği benim dediğimiz öğretmenlerimizi yıllardır gereksiz bir stres altında yaşamaya ve geleceklerini tayin etmeye mahkum ettik.

Çok uzun süren eğitim sürecini sonunda kazanılan onca sınavlardan sonra öğretmenlerimizi bir belirsizliğe mahkum ettik. Uykusuz geçirdikleri gecelere neden olduk. Teknoloji bağımlısı yaptık. Oysa bu öğretmenlerimiz gittiği okullarda öğrencilerine teknoloji bağımlısı olmanın zararlarını anlatacaktı ve maalesef geldiğimiz noktada öğretmenlerimizi teknoloji ve sosyal medya bağımlısı yaptık.

Geleceklerini ve gelecek mücadelelerini çıkar gruplarına peşkeş çektik. Umut tacirlerinin müdahalelerine açık hale getirdik. Politik çıkar gruplarının ellerine emanet ettik ve çıkıp televizyonlarda koca koca laflar ettik eğitimin "can damarı öğretmenlerdir" diye. Oysa Biz biliyoruz ki eyleme dönüşmeyen sözlerin çok da anlamı yoktur. Oysa Biz biliyoruz ki stres çekenin uykusuz kalanının geleceği çalınanın bizler ve ailelerimiz olduğunu. Bir elimizde telefon ve Twitter bir elimizde KPSS kitapları önümüzdeki belirsizliğe bakar olduk.

Yapılacağı ve yapılmayacağı belli olmayan yapılırsa nasıl yapılacağı konusunda netlik olmayan bir mülakat ile değersizlik duygusunu yaşayan bizler olduk ama neymiş;eğitimin can damarı öğretmenlermiş. Dediğiniz gibi ise bu can damarını kesmek için neden bu kadar çaba ve uğraş veriyorsunuz. Emanetiniz emanetimdir şiarı ile hareket eden biz eğitim ordusuna niye kıyıyorsunuz.

Sınıflarında olması gereken bizler neden prim yapmak isteyen ve kendince gündem oluşturmak isteyen kişilerin grupların umut tacirliğine mahkum ediliyoruz. Aylarca alanlarda sosyal medyada etkinlikler yaptık yüksek puanlar aldık şimdi açıklanacak bir sayı ile atanmazsak  önümüzdeki yılımız da heba olmuş olacak. Çünkü bu motivasyonla ders çalışma zorluğu tartışılmaz bir gerçek. Diyeceksiniz ki çalışın elinizden kitaplarınızı ve çalışma ortamınızı alan mı var diye?

Peki atama yönetmeliğinin çıkması için önünüzde anayasal bir engel  vardı da biz mi bilmiyorduk. Bizleri bu olumsuz ortama mahkum ettiniz. Peki biz atamayı bekleyen öğretmenler ne istiyoruz; Önümüzdeki belirsizliğin kalkması konusunda atama takvimi ve mülakat konusunda netlik istiyoruz.

Liyakat esaslı yüksek sayıda atama talep ediyoruz. Yüksek puanlarımızın heba olmasını istemiyoruz. Ayrıca MEB atanamayan öğretmen sorununu, üniversite mezun ve genç istihdam sorunu olarak ele almasını istiyoruz. Branş bazlı mezun olacak öğretmen sayısı ile bakanlığın ihtiyaç duyduğu  sayının dengelenmesini istiyoruz.  

MEB’’in ihtiyaç ve istihdam arasındaki dengeyi gözeterek öğretmen yetiştirme süreci üzerine tekrardan bir çalışma yapmasını istiyoruz. Ve bu sorunun en kısa zaman diliminde çözülmesi gereken sorunlar arasında yer almasını istiyoruz.  Ve bizler bu sorunun bu bağlamda kökten çözülmesini istiyoruz.

Sonuç olarak geldiğimiz noktada, eğitim gündemimizde en çok konuşulan konulardan biri atanamayan öğretmenler ise diğer eğitim konuları bunun gerisinde kalıyorsa bakanlığın bu konuyu tekrardan gözden geçirmesi gerekiyor.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #