Eğitim-Bir-Sen Eskişehir 1 No’lu Şube Başkanı İbrahim Akar, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri tarafından kamu kurumlarına, okullara ve esnafa kesilen yüksek tutarlı katı atık toplama faturalarını sert bir dille eleştirdi. Akar, özellikle Eskişehir Öğretmenevi’ne kesilen 747 bin TL’lik 6 aylık fatura üzerinden eleştirilerini dile getirerek, “Bu bir vergi ya da katkı payı değil, düpedüz idari bir haraca dönüşmüştür” dedi.
Akar açıklamasında, “Buradan açıkça söylüyoruz: Belediyenin kestiği 1,5 milyon liralık bir ‘çöp toplama bedeli’ olsa olsa haraç olur! Bu uygulama ne vergidir, ne harçtır, ne katkı payıdır…” ifadelerine yer verdi.
Aynı hizmet için farklı kurumlara farklı bedeller kesildiğini, itiraz edenlerin faturalarının düşürüldüğünü, sessiz kalanların ise yüksek bedellere mahkûm edildiğini öne süren Akar, uygulamanın keyfi ve şeffaflıktan uzak olduğunu belirtti.
Akar, açıklamasının devamında Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları Kazım Kurt ve Ahmet Ataç’ı da eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “Kazım Kurt ve Ahmet Ataç’ın bu çöp haraçları Deli Dumrul’un bile aklına gelmezdi. Deli Dumrul gelsin de haraç neymiş, nasıl alınırmış görsün!”
Daha önce benzer uygulamaların asfalt bedeli adı altında da yapıldığını hatırlatan Akar, Eskişehir’in Türkiye’de bu tür fahiş uygulamaların tek örneği haline geldiğini savundu.
“Bu faturaları ödemeyin” çağrısı
Okul yöneticilerine ve kamu kurumlarına seslenen Akar: “Bu faturaların hukuki bir dayanağı yoktur. Ödenmesi, bu keyfiyeti onaylamak olur. Belediyeler bu parayı illa tahsil etmek istiyorsa okulları icraya versin, alabiliyorsa alsın” dedi.
Akar, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Belediyeler okullara yük olmak yerine, eğitime destek olmalıdır. Kamu hizmeti faturalandırılamaz. Belediyeler vatandaşı ve kamu kurumlarını gelir kapısı olarak değil, hizmet kapısı olarak görmelidir.”
Eğitim-Bir-Sen’in, konunun takipçisi olacağı ve hukuki süreç başta olmak üzere her türlü mücadeleyi sürdüreceği belirtildi.
SENDİKA BÜLTENİ SAYFASINI