Sendikal örgütlenme yaptığımız Bonfilet patronu işçilerden e-devlet şifrelerini isteyerek sendikalı olup olmadıklarına bakıp işten atmak için baskı yapmaya devam ediyor. Şu ana kadar içinde mülteci işçilerin olduğu 9 işçi arkadaşımızı işten attılar. Sadece işten atmakla kalmıyor; fabrikada ikna odaları kurarak, müdürler, amirler üzerinden işçileri tek tek sorgulayarak baskılarını sürdürüyorlar. Patron, sendikalı olmak isteyenlere sarf ettiği “Sendikalı olmak istiyorsanız kurşundan daha hızlı hareket edeceksiniz, yakalarsam vururum” sözleriyle açıkça tehdit ediyor. Oysa sendikalı olmak anayasal ve yasal bir haktır! Bu hakkın kullanılması işten atılmaya gerekçe gösteriliyor.

Patron işçileri attıktan sonraki gün fabrika önünde yapacağımız açıklamayı engellemek için işçileri iki saat önce paydos ettirerek önce toplantı yapıp, sonra erkenden evlerine gönderdi. Oysa aynı patronun işçileri beş dakika daha fazla çalıştırmak için neler yaptığını işçiler biliyor. İşveren aynı toplantıda “Sendikanın işçilere faydası yok, size de faydası olamaz, sendika sizlerden aidat alarak sizleri sömürecek. Biz size ne yaptık ki bizi sırtımızdan vuruyorsunuz” diye “uyarmayı”, “Eğer sendikaya giderseniz fabrikayı kapatırım” diye aba altından sopa göstermeyi ihmal etmiyor. Patrona yakın müdürler, amirler, işçilere “Patron sizin için var, onun yirmi yıl, otuz yıl yetecek parası var, fabrika kapansa hepiniz işsiz kalırsınız, aç açıkta kalırsınız” diyerek patronun söylediklerini perçinliyorlar. “Sendikayla ilgili en küçük bir tartışma, sendikalaşma olursa hiç gözünün yaşına bakmadan göndeririz. Sendika isteyenler defolup gitsinler buradan” diyerek fabrikada mobbing, tazminatsız atma tehditleri aralıksız sürüyor. Pandemi sürecinde işçiler gece gündüz demeden, bazen günde 16 saat çalışarak marka yaptı Bonfilet’i. Patron ise işçileri, yasal ve anayasal hakları olan sendikalaşmaya yönelince resmen “hain” etti, “Patrona ihanet ettiler” dedi.

BONFİLET AÇIKÇA SUÇ İŞLİYOR!

Bonfilet Türkiye’deki sermayenin işçilerin örgütlenmesine bakışının en somut hali. Kölece çalışma koşullarına itiraz etmediğiniz sürece bir “değeriniz” var, itiraz ettiğiniz anda başta işten atılmak olmak üzere pişmiş tavuğun başına ne geliyorsa işçinin başına da o geliyor. Bonfilet patronu, müdürler ve amirler aracılığıyla işçiyi açıkça tehdit ederken bunun karşılığında kamu kurumlarından aldığı destekle rahat davranıyor. Bonfilet patronunun işçilere yapmış olduğu baskılar karşısında sendika olarak meşru ve yasal haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz, mücadeleyi bırakmayacağız. Bonfilet patronunun işçilerin T.C. numarasını ve e-devlet şifrelerini istemesi açıkça suçtur. Bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde, bölge çalışma müdürlüğü nezdinde gerekli incelemelerin yapılması için tüm girişimlerde bulunduk, bulunuyoruz. Bakalım sonuçları ne olacak, takip edeceğiz. Eğer Bonfilet patronunun yapmış olduğu hukuksuzluk ve yasa dışı davranışlara savcılık, bakanlık, bölge çalışma müdürlüğü onay veriyorsa durum daha vahim demektir. Bütün bu süreçlerde hem yasal yollardan hem de meşru haklarımızdan yola çıkarak, mücadeleye ve işçileri örgütlemeye devam edeceğiz.

Seyit ASLAN
DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı