Yıllar önceydi, çözüm süreciydi. “Akil Adamlar” ülkeyi dolaşıyor, konuşmalar yapıyor ve terörü bitirmek için çabalıyorlardı. Dönemin Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da bu heyetin performansı en iyi üyelerindendi. Konuşmaları ile gündem oluşturuyor, süreç de iyi gidiyordu.
Yapmadıklarını bırakmadılar. Heval mı demediler Serok mu demediler. Bugün ayakta alkışlayanlar o gün popülizmin dibine vuruyor, sorumsuzca ortalığı kasıp kavuruyorlardı. Terörün bitirilmesi, kardeşliğin kurulması için inisiyatif alanları açıktan tehdit ediyorlardı.
İzledikleri politika, güttükleri siyaset ise tam anlamıyla bugün yaptıklarına taban tabana zıttı. Hak ihlallerini savunur, hak talep edenleri açıktan bölücü olmakla suçlarlardı. Andımızın kaldırılmasına karşı durur, doğudaki ihlalleri kabul etmez, devletin kaba güç kullanmasını savunur, gerekirse silah kullanırız diyen askeri vesayetle bürolarında açıklama yaparlardı.
Ne oldu şimdi? Bu sizin sınavınız nasıl bir sınavdır böyle? Söylediklerinizin tamamıyla sınanıyor ve geçmişte yaptığınız yanlışların bedelini bugün ödüyorsunuz. Bir sendika başkanı olarak ayakta alkışlayarak içine düştüğünüz çelişkiyi gören kamuoyunun size, “ Bir partinin grup toplantısında ne işin vardı?” diye sormak aklına bile gelmiyor. “Sarı sendika, sendikamsı yapı” diye yıllar yılı hakaret ettiklerinizin yüzüne nasıl bakacaksınız şimdi?
Seçimleriniz garabet, sendikacılığınız evlere şenlik, sendikanız hilkat garibesi. İçler acısısınız, sendikacılık adına yüzkarasısınız. Bari çıkıp deyin ki bizim yaptıklarımız, Türkiye’de gerçekten sendikacılık yapmaya çalışanları bağlamaz, bizi aynı kefeye koymayın, biz başka bir şeyiz deyin.
Alkışlamakla ilgili bir de yakın zamanda yaşananlar var. Birkaç sene önce Memur Sen’ in düzenlediği, sözleşmeliye kadro şöleninde, Cumhurbaşkanının kürsüden müjde diye açıkladığı ancak salonun yetersiz bulduğu zam oranını, Genel Başkan Ali Yalçın alkışlamayıp, yanındaki bakanlara serzenişte bulunduğu halde, başka bir andaki alkışlama görüntüsünü dolaşıma sokup; “Yazıklar olsun, bunun neyini alkışlıyorsun?” iftiraları ile saldıranların başında bugün ayakta alkış yapanlar vardı.
Ne yaman çelişkidir. Allah adamı böyle yapar işte. Etme bulma dünyası. O gün Memur Sen ekibi, atılan bu iftirayı, bu çarpıtmayı kısa sürede deşifre etmişti ve gerçeği bunların yüzüne çarpmıştı. Peki, şimdi siz ne yapacaksınız? Ortada çarpıtma da yok, boy boy fotoğraflarınız, videolarınız var.
Daha acısı ne biliyor musun Sayın Geylan; Oğuz Özat bile bu sefer ölçülü ve yerinde bir paylaşım yapmayı başardı sayenizde. Özetle diyor ki baskı gelince omurga, kaburga, duruş, sarının renkleri vs. birbirine karışıyor. Olsun, siz ne yapıyorsanız vatan, millet için yapıyorsunuz, olur böyle şeyler değil mi?
A. Tanıl KARAKUŞ
Eğitimci yazar
SENDİKA BÜLTENİ SAYFASINI