Hürriyetçi Eğitim-Sen Samsun Temsilciliği Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yeniden düzenlenmesini istedi. Sendikanın Samsun Temsilcisi İrfan Ay "Yedi farklı statüde, öğretmen istihdam modeli kabul edilemez. Bu süreçte Peygamber mesleğini icra eden meslektaşlarımıza boş öğretmen, çapulcu öğretmen ve manipülatör öğretmen unvanlarını verenleri de unutmayacağız" dedi.

Hürriyetçi Eğitim-Sen Samsun Temsilciliği öğretmenlik meslek kanunun yeniden düzenlenmesi için Samsun'da İlkadım Tütün İskelesi önünde dün bir basın açıklaması yaptı.

"BUGÜN BURAYA, YERE DÜŞEN MESLEKİ İTİBARIMIZI, YERDEN KALDIRMAYA GELDİK"

Hürriyetçi Eğitim-Sen Samsun temsilcisi İrfan Ay'ın yaptığı açıklama şöyle:

"Samsun Temsilcisi bugün burada, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için Samsun'a ilk adımını atarak, hürriyet ateşini yaktığı, bağımsızlık güneşinin doğduğu, Tütün İskelesi'nden, şu saatlerde yeni yasama dönemini için toplanan TBMM'ye, çalışma barışını bozan bu kanunun, yeniden düzenlenmesi için geldik. Bugün buraya, yere düşen mesleki itibarımızı, yerden kaldırmaya geldik. Günlerdir öğretmenlerin yükselen feryatlarını duymayan, adeta sağır ve dilsiz olan, Milli Eğitim Bakanlığı'na, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve bu ülkeyi yöneten siyasetçileri de yetiştiren irfan ordusu adına, sesimizi duyurmaya geldik."

"KANUNUN KAPSAMI KARİYER BASAMAKLARI SINAVI VE 3600 EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİNDEN İBARETTİR"

"2 Eylül'de Ankara'da, Milli Eğitim Bakanlığı'nın önünde, basın açıklaması yaparak dilekçelerimizi Bakanlığa verdik. Manisa'dan güvercinle haber yolladık. Kayseri Erciyes Dağı'ndan dumanla haber gönderdik. Adana ve Tokat'tan haykırdık. Bütün milletvekillerine mektup yazdık. Bugün Kahramanmaraş, Kocaeli ve buradan sıkıntılarımızı temiz Türkçemiz ile İşaret Dili ve Mors Alfabesi ile Braille Alfabesi ile tekrar tekrar anlatıyoruz. Bizim sıkıntılarımızı görmek, duymak istemeseler bile bütün iletişim kanallarını deneyerek sesimizi sıkıntılarımızı duyurmaya devam edeceğiz. Yaklaşık bir milyon öğretmeni ilgilendiren Öğretmenlik Meslek Kanunu, 12 madde ve geçici bir madde olmak üzere toplam 13 maddeden ve sadece bir buçuk sayfadan oluşmaktadır. Kanun o kadar acele çıkarılmıştır ki paydaşların görüşü alınmamış, çalakalem yazılan kanun metninde biçimsel bir bütünlük dahi bulunmamaktadır. Kanunun kapsamı kariyer basamakları sınavı ve 3600 ek gösterge düzenlemesinden ibarettir. Öğretmenlerin 60 yıllık özlemini sona erdirmekle övünen Bakanlık, bu kanunda eğitim çalışanlarına şiddetle ilgili hiçbir düzenleme getirmemiştir."

"YEDİ FARKLI STATÜDE, ÖĞRETMEN İSTİHDAM MODELİ KABUL EDİLEMEZ"

Hürriyetçi Eğitim-Sen temsilcisi İrfan Ay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğitim çalışanlarının bir bütün olduğunu unutan Bakanlık, hizmetlisinden memuruna, 4/B'lisinden şefine, öğretmeninden idarecisine, tüm çalışanların maaşlarını iyileştirmelidir. Maaş iyileştirmesini sınav şartına dayandırması, mülakat garabetini ortadan kaldırmayan, sözleşmeli öğretmenliğin ele alınmadığı, liyakate dayalı bir yönetici atama sistemi getirmeyen velhasıl öğretmenlerin çalışma şartlarını iyileştirmekten uzak, aksine çalışma barışını bozan bu kanun, paydaşların görüşü alınarak ivedilikle revize edilmelidir. Kariyer basamakları sınavı nedeniyle 614 bin 446 öğretmen maaşına zam başvurusu yapmıştır. Öğretmenin kendini geliştirebileceği, çağın şartlarına uygun yeni imkanları sağlaması gereken Milli Eğitim Bakanlığı, nitelik, içerik ve akademik olarak, tam bir garabet olan 180 ve 240 saatlik videolarla, öğretmenin gelişim sağlayacağını zannediyorsa gerçekten eğitimden de öğretmenlik mesleğinden de anlamıyor demektir. Bakan'ın öncelikli görevi öğretmenleri bu ekonomik darboğazdan kurtarmakken, kendi şoförünü şube müdürü yapmakta sarı sendikaların mensuplarına 76. Maddeden koltuk dağıtmaktadır. Öğretmenler odasında başöğretmen, uzman öğretmen, öğretmen, aday öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen ve ücretli usta öğretici olmak üzere aynı işi yapan yedi farklı statüde, öğretmen istihdam modeli kabul edilemez. Bu süreçte Peygamber mesleğini icra eden meslektaşlarımıza boş öğretmen, çapulcu öğretmen ve manipülatör öğretmen unvanlarını verenleri de unutmayacağız."

"BİZE GÖRE BAŞÖĞRETMEN TEKTİR"

"Öğretmen ders verendir. Hürriyetçi Eğitim olarak öğretmenlik sıfatı dışındaki bütün unvanları reddediyoruz. Bize göre Başöğretmen tektir. O da bizlere 'Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme" görevini veren Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bu sınavı derhal iptal edin. Bozduğunuz çalışma barışını yeniden tesis edin. Öğretmenlere huzur verin. Artan ekonomik zorluklar nedeniyle her geçen gün alım gücümüz düşmektedir.

"ENFLASYON FARKI ARTI YÜZDE 50 ZAM YAPARAK TÜM EĞİTİM ÇALIŞANLARININ, YOKSULLUKTAN KURTARILMASINI İSTİYORUZ"

Eğitim öğretim yardımının her dönemin başında, yani yılda iki kez en az asgari ücret tutarında tüm eğitim çalışanlarına ödenmesini, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde bir maaş ikramiye verilmesini, banka promosyonlarının acilen ekonomik gerçekler dikkate alınarak güncellenmesini, 4/C sözleşmeli personelken, kadroya geçen 4/B'li çalışanların, bütün haklarının verilmesini, genel idari sınıfta yer alan şeflere 3600 ek gösterge verilmesini, dini bayramlarda eğitim çalışanlarına da bayram ikramiyesi verilmesini, vergi dilimi oranlarının acilen güncellenmesini ve en önemlisi yüzde 3,5 yüzde 5 zam artı enflasyon farkı değil, enflasyon farkı artı yüzde 50 zam yaparak tüm eğitim çalışanlarının, yoksulluktan kurtarılmasını istiyoruz. Aksi takdirde hiç zam almaya devam edeceğiz."