Bazı cümleler vardır, zamanla eskimez. Yıllar geçse de hep taptaze kalır. Mehmet Akif İnan’ın “Hak mukaddestir, emek değerlidir” sözü, işte böyle bir cümledir. Memur-Sen’in 30 yıllık yolculuğunu anlatmaya bir yerden başlamak gerekirse, en doğru adres yine bu cümle olurdu. Bazı hikâyeler vardır; üzerinden yıllar geçse de solmaz, değerinden bir şey kaybetmez. Memur-Sen’in hikâyesi de işte böyle bir hikâye… Bir masa, bir sandalye ve bir büyük inançla başlanan bir yolculuğun, 30 yıl sonra koca bir çınara dönüşmesinin hikâyesi…
Kurucu liderimiz Mehmet Akif İnan, “Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikir kampı içerisinde yer alırsa alsın, onun bir insan olarak kabul görmesi, inancından dolayı horlanmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım.” diyerek sendikal anlayışını ortaya koymuş, bu doğrultuda hak ve özgürlük mücadelesini yürütmüştür. İşte bu anlayış, yalnızca bir döneme değil, geleceğe miras kalan bir duruştur. Bugün 30 yılı geride bırakırken, aslında bize bir kez daha gösterdi: Vefa hatırlamak değil, unutmamaktır.
Geçtiğimiz Pazartesi Ankara, bu büyük yürüyüşün bir kez daha altını çizen bir programa ev sahipliği yaptı. Memur-Sen 30. Yıl Vefa Programı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle ve binlerce Memur-Sen’linin yüreğinde yankı bulan bir coşkuyla gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanımızın kürsüde dile getirdiği şu söz, aslında hepimizin yüreğinde taşıdığı bir hakikatti: “Memur-Sen’le iftihar ediyoruz.” Bu cümle yalnızca bir takdir değil, bir hatırlatmaydı. Hatırlatıyordu ki; Memur-Sen, yalnızca masada hak arayan bir sendika değil, milletin ve demokrasinin yanında yer alan bir iradeydi. Hatırlatıyordu ki; bu sendika, vesayet dönemlerinde de, darbe girişimlerinde de, sokaklar sustuğunda da susmayan bir sesti.
Vefa bir fotoğraf karesinde, bir bakışta, bir selamda kendini gösterir. Vefa, o gün Ankara’da, salondaki sessiz hatıralarda ve hep bir ağızdan edilen dualarda vardı. Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın kürsüde verdiği mesaj da bu duruşu tamamladı: “Biz tarihin doğru yerinde saf tuttuk. Ne vesayete boyun eğdik, ne inancımızı terk ettik. Hak aramak suç sayılırken biz hep meydanlardaydık.” Evet, biz vesayet günlerinde meydanları boş bırakmadık. 28 Şubat’ın karanlığında da, 15 Temmuz’un kanlı gecesinde de omuz omuzaydık. 367 garabetinde de, Gezi kumpasında da, sesimiz hep milletin sesiyle bir oldu. Ama bizim mücadelemiz yalnızca bu değil. Biz, sahada ter döken bir sendikayız. Yangında, selde, depremde ilk anda orada olan; Gazze için yürüyen, Doğu Türkistan için haykıran bir sendikayız. Memur-Sen, yalnızca hak arayan değil, haksızlığa karşı duran bir vicdandır.
Emek mücadelemizde bugüne kadar 1007 kazanıma imza attık. Bu kazanımlar, yalnızca masa başında alınmış kararlar değil; sahada ter döken, sokakta ses veren bir iradenin sonucudur. Her bir kazanım, kamu görevlilerinin alın teri, teşkilatımızın inancı ve kararlı mücadelesiyle elde edildi. Biliyoruz ki bu yürüyüş burada bitmez; kazanımlarımızı artırmak, haklarımızı güçlendirmek için aynı inançla yolumuza devam ediyoruz. Bu kazanımlar, masa başında kazanılan teknik sonuçlar değil; sahadaki inancın, birliğin ve emeğin eseridir. Biz biliyoruz ki sendikacılık yalnızca pazarlık değil, bir ahlaktır. Çünkü bize miras kalan bir sendika değil, bize miras kalan bir erdemdir.
Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın da ifade ettiği gibi, önümüzde çözülmesi gereken sorunlar, yürünmesi gereken yollar var. Yeni bir sendikal yasa, kamuda unvan ve ücret skalasının adaletli şekilde düzenlenmesi, memur emeklileriyle görev aylıkları arasındaki bağın yeniden güçlendirilmesi gibi başlıklarda mücadelemiz sürecek.
Bugün Memur-Sen, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın vicdanı oldu. Uluslararası Emek Konfederasyonu ile 30 milyonu aşan emekçiyi bir araya getiren bir yapı inşa ettik. Gazze için yürüdük, Kudüs için haykırdık, mazlum coğrafyalar için ses verdik.
Bu 30 yıl, yalnızca yaşanmış bir zaman değil, yaşatılmış bir mücadeledir. Bu mücadeleyi başlatanlara, bu mücadeleyi büyütenlere, bu çınarı gövdesiyle ayakta tutanlara selam olsun. Nice yıllara Memur-Sen!
Nice yıllara erdemliler hareketi!
Emre ŞAHİN
Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Basın ve İletişimden Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı
SENDİKA BÜLTENİ SAYFASINI