SON EKLENENLER

KİMDİR BU YILDIRIM DEMİRCİ?

Eğitim Bir Sen'in kurucularından Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Yıldırım Demirci, Eğitim-Bir-Sen yöneticilerini hedef göstererek sosyal medya hesaplarından yaptığı asılsız iddialar nedeniyle EBS Genel Kurulu Tarafından sendikadan ihraç edilmişti. İhraç edilmesinin ardından EBS yöneticilerini hedef almaya devam eden Yıldırım Demirci Tanıl Karakuş Tarafından sert şekilde eleştirildi.
24 Eylül 2023 20:22

İşte Tanıl Karakuş kaleminden Yıldırım Demirci yazısı:

Siyaset ve sendika çevrelerinde çok yol ayrılıkları gördü bu ülke. Ayrılıklar gördü, kavgalar gördü, dönmeler, dönekler gördü. Ancak böylesine vefasızlığı, kadir kıymet bilmezliği, hadsizliği ve seviyesizliği görmedi. İftiranın, yalanın, çarpıtmanın, hedef göstermenin de bir sınırı, seviyesi, izanı olmalıydı.

Kimdir bu Yıldırım Demirci? Yıldırım Demirci, yazdıklarından da anlaşıldığı gibi kimsenin olmadığı zamanlarda, kuruluş günlerinde rahmetli M. Akif İnan’ın Tuzla temsilciliğini kurmakla görevlendirdiği kişi. Anlaşılan o ki “kimse yokken” verilen bu geçici görevlendirmenin bedelini, yıllar içinde sendika yöneticileri Yıldırım Demirci’ye bir türlü ödeyememiş!

Müdür yardımcılığı, okul müdürlüğü, şube müdürlüğü gibi geldiği bütün makamlara sendikal referansla ve 76. Madde ile atanmasına rağmen bedeli bir türlü karşılanamayan bir kuruculuk. Nasıl bir bedelse öde öde bitmiyor. Hani Allah rızası için yapmıştı, hani hak için, erdem için yapmıştı. Hepsi sadece boş laf.

Menfaatin, beklentinin, atamaların, her gittiği yerde sebep olduğu huzursuzluğa, geçimsizliğe ve verimsizliğe rağmen kuruculuk hatırına sahiplenmenin, yer değiştirerek üretilen çözümlerin devam ettiği dönemlerde, sendika yöneticilerine, “abi emrinizdeyim” menfaatin bittiği yerde ise aylar süren iftiralar, seviyesiz sataşmalar, hakaretler, çarpıtmalar ve hedef göstermeler. Dışarıdan bir gözle sabredemeyerek bu paylaşımı yapıyorum. Yerine göre sendika yöneticilerini ben de eleştirdim, kızdım, ancak bu yöneticilerin nasıl bu kadar sabırlı olduklarını da anlamakta zorlanıyorum.

Yıldırım Demirci; kurucu olmakla övündüğün sendikada gördüğün yanlışları düzeltmek için aday olmalıydın, olamadın. Şube müdürü olarak amir pozisyonunda yıllarca görev yaptığın ilçede yüzü aşkın okul müdüründen üç kişi bile toplantılarına katılmadı, sana hak vermedi, ders almadın, yüzün bile kızarmadı. Şube alanındaki üç ilçede görev yaptın, hiçbir ilçede hatırın olmadı. Giyim kuşamınla, görüntünle, hasılı yapıp ettiklerinle görenlerin üzüldüğü, acıdığı ancak daha çok kızdığı bir zavallı oldun. Sana verilen değere karşı yaptıklarınla, iyiliğin, vefanın ve adamlığın, teşkilatçılığın içini boşalttın, yazık ettin, kul hakkına girdin. Dünyanı da eğer haklarını helal etmezlerse ahiretini de berbat ettin.

Kongre salonundan çıkarıldın, üç yüz küsür delegenin oyuyla sendikadan tart olundun ders almadın. Seni muhatap bile almayan, asaletinden susan, çamurundan korunmaya çalışan ve seviyene inmeyen, sorumluluk taşıyan yöneticilerin suskunluğu bile seni yola getirmedi. Dönüşü olmayan yola girdin. Oturduğun şube müdürlüğü koltuğu, çay getiren çaycı, yazı yazan memur, aksattığın işleri toparlamaya çalışan şefin utandı, sen utanmadın. Zaten bu kadar yaptıklarını ancak bir utanmaz  yüz, köseleye dönmüş suratınla yapabilirdin, tam da onu yaptın.

Normal bir hukuk devletinde şube müdürlüğü gibi saygın bir görevde olan kişinin; bir zamanlar üyesi olduğu sendikanın yöneticilerini, bitmeyen makam hırsı ve arsızlığı yüzünden, sosyal medyası ve basın üzerinden, oturdukları siteye, açık adreslerine kadar yazarak hedef göstermesinin, iftiralar atmasının, resimlerini yayınlamasının bir bedeli olmalıdır. Bu yapılanların idari, disiplin ve adli yönden bir karşılığı yoksa, biz nasıl hukuk devleti olacağız? Görevleri gereği göz önünde olan, hedef olan, yerine göre polis koruması verilen bu insanlar, çarşaf çarşaf adresleri yayınlanan evlerine nasıl güvenle gidecek?

Ortada neresinden baksan elinde kalan tuhaf bir durum, eleştiri adına seviyesiz paylaşımlar ve hiçbir yasal çerçevesi olmadan önüne gelene saldıran zavallı bir şube müdürü vakası var. Umarım, sendika yöneticilerinin sabrı dışında bir çözüm bulunur, yoksa giderek her türlü provokasyona açık bir süreç giderek kontrolden çıkıyor. Rahmetli genel başkan, adam zannederek görev verdiği kişinin bugün yaptıklarını görseydi, imzaladığı o yazıyı çöpe atar ve bu hadsizliğin hesabını mutlaka sorardı.

 A Tanıl KARAKUŞ

SENDİKA BÜLTENİ

SENDİKA BÜLTENİ SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
Tarık Pekmezci
Yıldırım Demirci dürüst adamdır. Dedikleri doğrudur. Bunlar sendikacılığı kendi çıkarları için yapmaktadır.
Gilleroglu
Yıldırım demirci hocayı bizzat çok iyi tanır ve kendisini severim. Yıllarca beraber çalıştık hiçbir yanlışını görmedim her zaman da yanlışların karşısında dimdik durduğunu bilirim. Yıldırım demirci hocam eğer yanlış bir kişi olsaydı 1984 model Renault 9 arabaya binmezdi elindeki imkanlar ile çok daha lüks bir hayat seçebilirdi. Yıldırım hocam kimsenin bir kuruşuna tenezzül etmedi devletin malını yedirmedi Ziyan ettirmedi. Yenilen ve yapılan haksızlıkların da her zaman karşısında dik durdu. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Benim eşim Aydın kuşadalı ve her yaz orada ikamet ediyoruz sendika kurucularının haksız olarak sendika üyelerinin paralarını teminat göstererek adasında yapmış olduğu yolsuzlukları buradan açıklamasını bekliyorum. Aydın Kuşadası Türkmen mahallesi ve değirmendere mevkinde yapılan lüks konutların kimlere ait olduğunu buradan vicdanı olan açıklar. Eğer burada açıklayabilecek bir sendika kurucu veya üyesi yok ise çok yakında yapılan bu yolsuzluğun görsellerini ve belgelerini burada ben yayınlayacağım. Yıldırım hocam bunlar gibi yemedikleri için kılık kıyafeti ile uğraşıyorlar. Bir insan üzerindeki kılık kıyafeti adam olmaz. NİCE ELBİSELER GÖRDÜM İÇİNDE İNSAN YOKTU.. NİCE İNSANLAR GÖRDÜM ÜZERİNDE KIYAFET YOKTU. Sayın TANIL KARAKUŞ senin Aydın Kuşadası Değirmendere mevkiinde lüks villalarda kaç adet konutun var.
Muhammet
Atalarımızın da dediği gibi ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Ortaya atılan bir iddia varsa kamuya açık araştırılsın buradan yazmak çizmek kolay. Yine çok sevdiğim bir atasözünü söyleyerek bitirmek isterim doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
SON EKLENEN HABERLER