Eğitim Sen Diyarbakır şubeleri, 1989 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) oybirliği ile kabul edilmesi ve 20 Kasım gününün 'Çocuk Hakları Günü' olarak kabul edilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Diyarbakır Eğitim Sen 2 No'lu Şube'de yapılan basın toplantısında, 13'üncü Geleneksel Ceylan Önkol Resim Yarışması'nın sonuçları da paylaşıldı.

Açıklamayı, Amed Eğitim Sen 1 No'lu Şube Eğitim Sekreteri Medine Mete okudu. Mete, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin birçok ülke tarafından kabul edilen insan hakları belgesi olmasına rağmen, dünya genelinde yoğun bir şekilde çocuk hak ihlallerinin sürdüğüne dikkat çekti. Hak ihlallerinin yaşandığı yerlerden birinin de imzacı ülkelerden olmasına rağmen 17, 29 ve 30'uncu maddelere çekince koyan Türkiye ve Orta Doğu coğrafyası olduğunu belirtilen Mete, Orta Doğu’nun iktidar kaynaklı çatışmalar nedeniyle çocuk haklarının en çok ihlal edildiği coğrafyalardan biri durumuna geldiğini vurguladı.

Mete, şu ifadeleri kullandı: “Günümüzde adı konmamış bir dünya savaşının yaşandığı Orta Doğu’da, savaş en çok da kadın ve çocuklar üzerinde bir kıyıma dönüşmektedir. Bugün Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler sonucu yüz binlerce çocuk yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmış, mülteci konumuna düşmüştür. On binlercesi yaşam hakları ellerinden alınarak öldürülmüştür ve bu ölümler devam etmektedir.”

ŞİDDET ORTAMINDAKİ ÇOCUKLAR

Şiddetlenen çatışmalara paralel olarak çocuklara yönelik suçların, özelliklede yaşam hakkı ihlallerinin büyük bir artış gösterdiğini söyleyen Mete, “Örneğin sadece Türkiye’de 2022 yılının ilk 9 ayında 36 çocuk, yetişkin şiddeti sonucunda öldürüldü ve 205 çocuk istismar edildi” dedi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin verilerine dikkat çeken Mete, “2022 yılının ilk 10 ayında iş cinayetleri sonucunda toplam 54 çocuk/genç işçi yaşamını yitirdi. 2022 yılının ilk 10 ayında gözaltında ya da toplumsal olaylarda, en az 70 çocuk güvenlik güçlerinin işkencesine ya da kötü muamelesine maruz kalırken, Mart 2021’de yayınlanan resmi rakamlara göre 345 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde tutuluyor” bilgisini paylaştı. Mete, “Bütün bu yaşanan çocuk hakları ihlallerinin sorumlusu, bütüncül bir çocuk koruma politikası olmayan, imzacı olduğu uluslararası sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen devlettir” ifadelerini kullandı.

'YETKİLİLER SÖZLEŞMEYE UYSUN'

“Çocuk, haklarıyla çocuktur; çocuk hakları hiçbir şartla yok sayılamaz, görmezden gelinemez” diyen Mete, şunları söyledi: “Türkiye’nin de imzacı olduğu, onayladığı, yürürlüğe koyduğu ama yükümlülüklerini yerine getirmediği Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin gerekliliklerini ısrarla ve inatla hatırlatmaya, talep etmeye devam ediyoruz. Devlet yetkililerini, acilen imzacı olduğu sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz.”