Muammer Karaman, Kırşehir Şubesi tarafından düzenlenen teşkilat buluşmasına katılarak, sendikal çalışmalara ve eğitim gündemine dair açıklamalarda bulundu. 

Eğitim alanında atılacak her adımda, iki önemli konuda duyarlı davranılması gerektiğini ifade eden Karaman, “Birincisi, uluslararası ölçekte eğitimde rekabet gücünü artırıcı kalitede dersler verilmeli, eğitimciler yetiştirilmeli; ikincisi, eğitimin verildiği toplum yapısı ve kültürel değerler dikkate alınarak öğretmen yetiştirilmeli, ders müfredatı ve ders kitapları buna göre hazırlanmalıdır. Böylelikle hem dünyayla rekabet edebilecek, dışa dönük, küresel bir anlayışla hem de kendi toplumuna ve kültürüne yabancı olmayan yerel bir anlayışın birlikte iş görmesiyle ideal bir senteze ulaşılmış olacaktır. Bu iki konudan biri öncelenerek diğeri ötelenemez ya da görmezden gelinemez” şeklinde konuştu.

Eğitimin, tüketim alışkanlıkları gibi modaya dayandırılarak geliştirilemeyeceğini kaydeden Karaman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim, geçmişin pedagojik açıdan iyilerinin toplanıp yeni iyi ve kaliteli programlarla, yaklaşımlarla ve deneyimlerle birlikte her dönemde yeni baştan değerlendirilebilecek bir alan olarak görülmedikçe, istikrarın sağlanması zordur. Bu yüzden eğitimde gündeme getirilen, moda olan her modelin ya da programın değil, verimli ve kaliteli olanın arayışında olmalıyız. Bu dönemde, Türkiye için değer olacak, değerlerimizi koruyacak ve insanlık için yeni değerler üretecek nitelikli ve dürüst nesiller yetiştirmek için yeni müfredat ve programlar ortaya konulmalıdır. Bütün derslerin müfredatının içeriği, eyleme dayalı ahlaklılık esas alınarak hazırlanmalıdır. Ayrıca müfredatın değerler eğitimi odaklı olacak şekilde düzenlemesini de istiyoruz. Bunun yanı sıra, dünyanın başına bela olan siyonist zihniyetin, üstün ırk hastalığına dayalı bu tehlikeli rejimin gençlerimize daha iyi anlatılması bir zorunluluk hâline gelmiştir. Siyonizm tehlikesi müfredatımızda mutlaka yer almalıdır.” 

Karaman, yeni eğitim sisteminin, güçlü teknolojik altyapısı, iyi yapılandırılmış, içeriği değerlerimizle donatılmış müfredatının, mutlu ve geleceğe umutla bakan, moral değerlerle beslenen, motivasyonu ve toplumda saygınlığı tartışma konusu yapılmayan ve yüksek statüye sahip öğretmen ve eğitim çalışanları ile başarılı olacağının unutulmaması gerektiğini vurguladı. 

Huzurlu bir iş ortamının sağlanması için yapılması gereken işlerin, atılması icap eden adımların bulunduğunu dile getiren Karaman, birinci dereceye yükselen ve 3600 ek gösterge alamayan kamu görevlilerinin ek gösterge sorununa bir an evvel çözüm bulunması gerektiğini belirterek, “Kamuda çalışma barışının sağlanması için birinci dereceye yükselen tüm memurların ve memur emeklilerinin 3600 ek gösterge kapsamına alınması süreci bir an önce tamamlanmalıdır. Hakkın yerini bulmasını, sözün yerine gelmesini ve uygulamada adaletin sağlanmasını istiyoruz” diye konuştu. 

Muammer Karaman, CHP’nin Anayasa Mahkemesi eliyle toplu sözleşme ikramiyesini iptal ettirdiğini hatırlatarak, “CHP, Anayasa Mahkemesi üzerinden memura büyük zarar vermiştir. Toplu sözleşme ikramiyesi düzenlemesi bir an önce ele alınmalı ve yeniden düzenlenmeli, 2,2 milyon memurun zararı ivedi olarak giderilmelidir” ifadelerini kullandı. 

Eğitim çalışanlarını, kamu görevlilerini mali disipline kurban edecek yaklaşımlardan ve adımlardan uzak durulması çağrısında bulunan Karaman, eğitimde bunca öğretmen açığı varken, yüz binlerce öğretmen aday atama beklerken, kamuya personel istihdamında emekli olanların dışında personel alınmayacağına dair açıklamaları kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydederek, hem emeklilik ile boşalan kadrolara hem de boş olan kadrolara en üst sınırdan atama yapılmasını istediklerini söyledi. 

Kırşehir Şube Başkanı Fatih Mehmet Yavuz, açılışta bir selamlama konuşması yaparak, toplantıya katılımlarından dolayı ilçe temsilcilik yönetimlerine teşekkür etti.