Bunda birşey yok, bildiğimiz, çok kere yaşadığımız veya şahit olduğumuz bir durum, akılsız muhalefetin rutin performansı. Ancak bir husus var ki bir kenara not etmek lazım. Herkesin kalibresinin ortaya çıktığı durumlarda safı belli olanları değil rotasını şaşıranları izlemek gerekiyor.

Milli, manevi değerleri önemseyen bir müfredatın yapıldığı, beyin göçüne hizmet eden bazı okullara yerli alternatif olan proje okulların başarılarıyla göz kamaştırdığı bir dönemde, son yıllarda her türlü nimetten yararlanarak büyüme trendine giren Türk Eğitim Sen'in rotasını kaybetmiş bazı başkanları da "Yusuf Tekin istifa" korosuna katılabiliyor. 

Kendisi de İmam Hatip mezunu olan vekil, gündeme gelme fırsatını tepmeyim diyerek öyle bir yalana alet oluyor ki kırk ton sabun bu iftirayı temizlemeye yetmez. Gözü o kadar kararmış ki okulun neyi paylaştığını bile anlamaya fırsatı olmamış, şimdi ise özür dileyecek tutarlılığı, kamuoyuna saygısı vs.kalmamış.

Devam edelim, varlığını bakanlık koridorlarından sızan haberlere borçlu bazı internet haber kanalizasyonları ise, bakanlık tam saha saldırı altındayken YEĞİTEK ihalesi vs. diyerek sırtlanlara taş çıkarıyor.

Geçmişte savunduğu değerler, temsil ettiği dava bilinci sayesinde arkasında duranlara saygının gereği yapması gerekenleri yapmayanların, küçük siyasi hesaplar uğruna gösterdikleri omurgasızlık ise cabası. 

Tam da burada makam mevki hırsına yenilip rotasını kaybederek, tarihte örneği görülmemiş cürümleri işleyenlere en güzel örnek, ara sıra gündeme getirdiğimiz, "Paraf Yıldırım'ın" içine düştüğü zillet halidir.

Son örneği bir kenara koyarak söyleyelim; gerçekler bir şekilde ortaya çıkar, fitne durulur, ancak dersini alması gerekenler almaz ve gereğini yapmazlarsa, vicdanlar sızlar, doğru yerde duranlar kırılır ve yeni fitne planları daha da güçlü gelir. 

Herkes zor zamanda kimin nerede durduğunu not etsin ve unutmasın. Rotasını kaybedenlerin varacağı yer zillet çukurudur. 

A. Tanıl KARAKUŞ
Eğitimci Yazar