Birleşik Metal-İş, iki bin işçiyi kapsayan sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine grev kararı aldı. Türkiye’de metal patronlarının çatı örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) üyesi GE Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Electric, Arıtaş Kriyojenik ve MESS’ten ayrılan Green Transfo ile DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası arasında süren toplu sözleşme görüşmeleri tıkandı. Ara bulucu aşamasında da işçilerin taleplerinin karşılanmaması üzerine grev ve eylem programı açıklandı.
Beş işletmeye ait 11 fabrikada yaklaşık 2 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanmasının ardından işçiler greve çıkacak. Grev tarihi (4 Aralık) açıklanan tek fabrika Hitachi olurken, grev kararı alınan diğer iş yerlerine ilişkin grev tarihleri önümüzdeki günlerde açıklanacak.
Yaptığı konuşmada kalan işletmelerdeki grev tarihlerinin önümüzdeki günlerde duyurulacağını açıklayan BMİS Genel Başkanı Özkan Atar, “Memlekette TÜİK tarafından açıklanan enflasyona inanan hiç ama hiç kimse yoktur. İnanılmasını beklemek de zaten mümkün değil. MESS, bize gerçekle ilgisi olmayan bu rakamlarla gelmekten vazgeçmelidir. MESS’in tekliflerinin ve dayatmalarının kabul edilmesi hiçbir biçimde mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
MESS, ara bulucuk süreci devam ederken Birleşik Metal-İş’i tekrar masaya çağırarak 5 işletme için ortalama yüzde 36.5, sosyal haklar için ise ilk yıl için yüzde 60 zam teklifinde bulunmuştu.
‘HEDEF ENFLASYON EN BÜYÜK TEHLİKE’
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Merkezinde açıklanan grev ve eylem planını anlatan Genel Başkan Özkan Atar, “OVP kapsamındaki güncel ve önemli tehlike, ücretlerin hedeflenen enflasyona göre artırılmasıdır. Çünkü, bilindiği üzere, önümüzdeki günlerde asgari ücret belirlenecektir; diğer yandan 2025 yılı, kamu işçilerinin de toplu sözleşme yılıdır ve yaklaşık 750 bin kamu işçisi toplu sözleşme sürecine girecektir. Dolayısıyla, ücretlerin hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi güncel ve yakın bir tehlikedir. Hedeflenen ile gerçekleşen enflasyona bakıldığında bu oranların hiçbir dönem birbirini tutmadığını, hedeflenenin çok büyük sapmalar gösterdiğini, belirlenen hedefin ilgili yıl içerisinde sürekli revize edildiğini görüyoruz. Nitekim bu yıl Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon hedefini defalarca revize etmiştir. Öte yandan, belirlenen enflasyonun resmi enflasyon olduğu ve halkın hissettiği gerçek enflasyon oranıyla hiçbir ilgisinin olmadığı da bilinmektedir” dedi.
Beş işletmede işçilerin insanca yaşanacak bir ücret talebinin önemli bir yerde durduğunu kaydeden Atar, “İşçiler düşük ücretlerle, yoksullukla baş etmek için, insanca yaşayacak bir ücret için mücadele ediyor. Metal işçileri, ağır çalışma koşullarında yoksulluk sınırının altında çalışmaya isyan ediyor, ekmeklerini büyütme mücadelesi veriyor. Toplu sözleşmeler ile sömürüyü biraz olsun sınırlandırmaya çalışıyor ve ağır yaşam koşularını iyileştirmek için mücadele ediyor” ifadelerini kullandı.
ŞİRKETLER İHRACATI KATLARKEN EMEĞİN PAYI DİP YAPTI
Beş işletmeden 4’ünün trafo sektöründe üretim yaptığını belirten Atar, “Birkaç yıldır elektromekanik sektöründeki ihracat artışı ülke genelinin oldukça üzerinde gerçekleşmektedir. 2022-2023 yılları arasındaki Türkiye geneli ihracat artış oranı yüzde 0.4 iken, elektromekanik sektöründe bu artış yüzde 15 olarak gerçekleşmiştir.” Bu açıklama, Elektromekanik Sanayiciler Derneği (EMSAD) başkanı tarafından yapılmıştır. Sektör, Türkiye ihracatından aldığı yüzde 6.8’lik pay ile sanayi sektörleri arasında ilk 4 ihracatçı sektör içerisinde yer almıştır” diye konuştu.
‘KÂRLILIK ARTIYOR’
Sektörde ihracat ve kârlılık artışıyla emeğin toplam değerden aldığı payın sürekli düştüğünü söyleyen Atar, “2016 yılında emeğin toplam üretimden aldığı pay yüzde 14.7, 2019 yılında yüzde 14.4 seviyesindeyken, bu değerin 2021 yılında yüzde 7.2 ile son 15 yılın en düşük seviyesine gerilemiştir. 2022-2023 yıllarında yaşanan toparlanmaya rağmen emeğin üretimden aldığı pay, 2009-2021 yıllarındaki seviyesinin altında kaldı” dedi.
Son iki yılda 5 işletmenin kurulu bulunduğu illerden kira fiyatlarının İstanbul’da yüzde 180, Gebze’de yüzde 162, İzmir’de, yüzde 251, Bandırma’da yüzde 351 oranında arttığını aktaran Atar, açlık sınırının 71 bin TL’yi aştığını vurgulayarak, “MESS’in teklif ettiği ücretlerle yaşamak, en temel ihtiyaçlarımızı karşılamak mümkün değildir” dedi.
İLK GREV 4 ARALIK’TA SCHNEİDER’DE
İlk olarak 4 Aralık’ta Schneider Electric bünyesindeki 4 fabrikada 500 işçiyle greve çıkacaklarını duyuran Atar, “Diğer işletmelerde de kademeli olarak greve çıkacağız. Toplu sözleşme kapsamındaki diğer 4 işletmenin grev tarihlerini önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Ayrıca, tüm fabrikalarda cuma günleri yaptığımız yürüyüşleri etkili biçimde sürdüreceğiz. Bunun yanında, bu kapsamdaki 5 işletme için, greve çıkacak fabrikaların dışındaki fabrikalarda da çarşamba günleri üretimden gelen gücümüzü kullanmaya başlayacağız. Grev hakkımıza ve meşru mücadelemize karşı bir saldırıyla karşı karşıya kalırsak, MESS üyesi diğer iş yerlerinde de dayanışma eylemlerimizi sergileyeceğimizin bilinmesini isteriz. Haklı taleplerimizi her koşulda sonuna kadar savunacağız. Haklarımızı almak için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz” dedi.
SENDİKA BÜLTENİ SAYFASINI