Genel Başkan  Mahmut Arslan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Dr. Osman Yıldız, Yunus Değirmenci, Mehmet Şahin, Av. Hüseyin Öz’ün yanı sıra konfederasyona bağlı sendikaların başkanları ile basın mensupları katıldı.

“HAK-İŞ’e Karşı Operasyon Başlatıldı”

31 Mart yerel seçimlerinden sonra HAK-İŞ’e bağlı bazı sendikalara yönelik CHP ve HDP’li bir kısım belediyeler tarafından operasyon başlatıldığını anımsatan Arslan, “CHP ve HDP’nin kazandığı belediyelerde sendikalarımızın örgütlüğü hedef alınmıştır. Henüz mazbatalarını almadan, sendikaları ve sendikacıları tanımadan ilk iş olarak HAK-İŞ’e bağlı sendikalara operasyon başlatmışlardır. HAK-İŞ, kendisini sendikacı olarak tanımlayan bir kısım taşeron örgütlerin HAK-İŞ üyelerine karşı ciddi şekilde tehdit ve baskılarına karşı önemli bir mücadele sürdürmektedir. 5 aydır sürdürülen mücadelemiz kararlılıkla devam etmektedir” sözlerine yer verdi.

Arslan, Bolu Belediyesi’nde işten çıkarılan işçiler için yaptıkları büyük mücadeleye HAK-İŞ’in ve bağlı sendikaların tam destek verdiğini hatırlatarak, mücadelenin 127. Gününde zaferle sonuçlandığını ve işçilerin tekrar işe alındığını söyledi. 

“23 Bin 953 Üyemiz İstifa Ettirildi”

Arslan, “HAK-İŞ’e bağlı sendikalardan bugün itibariyle istifa ettirilen üye sayısı 23 bin 953’e ulaşmıştır. Bu rakam, Türkiye’de onlarca sendikanın toplam üye sayısının iki katıdır. Sendikalarımızdan istifa etmeyen, sendikalarına sahip çıkan arkadaşlarımıza sürgünler uygulanmıştır. En son olarak 29 Ağustos günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 1300 arkadaşımızın iş akdi feshedilerek sokağa atılmıştır. Dolayısıyla 2 bin 347 arkadaşımızın iş akdi feshedilmiştir” açıklamasında bulundu.

“İşten Atılmalarının Hiçbir Gerekçesi Yok”

İşçilerin işten çıkarılmalarıyla ilgili hiçbir gerekçenin bulunmadığını dile getiren Arslan, “Bu arkadaşlarımızla ilgili açılmış herhangi bir soruşturma ya da disiplin soruşturması yok. Bu arkadaşlarımızın birebir çalışmalarıyla ilgili tespit edilmiş herhangi bir olumsuzluk da yok. İşini yapmaması, işe gelmemesi, geç kalması, amirleriyle sorunlar yaşaması ya da işten atılmalarını gerektiren herhangi bir sebep de yok. Özellikle 5 ila 10 yıl arasında medya sektöründe çalışan arkadaşlarımız var” diye konuştu.

İşten çıkarılan işçilerle ilgili sorulara Belediye Başkanları tarafından cevap verilemediğini söyleyen Arslan, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bizim açıklama yaptığımız saatlerde bize şu soruyu yöneltmiştir: ‘Sayın Sendika Başkanımız keşke bu işçiler işe alınırken de aynı hassasiyeti göstermiş olsaydı.’ Bu gerçekten bize yöneltilmiş bir soru olamaz. HAK-İŞ olarak biz ne İŞKUR gibi işçilerin işe yerleştirmelerinde görev alıyoruz ne de Belediyelerin işe alma komisyonlarında yer alıyoruz. HAK-İŞ olarak biz sadece işe girenlerin sendikalarımıza üye işçilerimizin haklarını ve hukuklarını korumak için varız. Belediye Başkanımız böyle işçiler alınacak bu işçiler ile ilgili onayımız var mı? diye bize sorsalar ancak o zaman bize bu soruyu sorabilir” ifadelerini kullandı.

“HAK-İŞ 70 Bin Kamu İşçisini Temsil Ediyor”

Konfederasyonumuza bağlı yaklaşık 70 bin işçiyi ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolünün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile gerçekleştirilen uzun müzakereler sonucunda imzalandığını belirten Arslan, “Bu protokolün içeriği hakkında sendikalarımız arasında geniş tartışmalar ve konuşmalar yapılmıştır. Sendikalarımız bu çerçeve protokolün imzalanması yönünde irade ortaya koymuşlardır. Kamu Çerçeve Protokolüyle ilgili bizi üzen ve bundan sonra değişmesini istediğimiz ilke kararı hükümetlerin bugüne kadar yanlış yaklaşımı nedeniyle bu müzakereler sadece en fazla üyesi olan konfederasyon ile yapılması gibi bir hukuki olmayan bir gerekçe ile devam ettiriliyor olmasıdır. Bunun nedenlerinden bir tanesi HAK-İŞ’in uzun bir süre önce kamuda çok az temsil edilmesi olmuştur. Ama artık 180 bin civarındaki kamu işçisinin 70 binden fazlasını HAK-İŞ temsil ediyor. Bu konuyla ilgili yasalarımızda ve mevzuatımızda en büyüğüyle devam ettirilir diye bir düzenleme söz konusu değildir. Hükümetin hem bizimle hem de diğer konfederasyonlarla müzakere yapması ve birlikte bu süreçler devam ettirmesi gerektiğini düşünüyoruz. HAK-İŞ olarak bu yıl ilk defa hükümete tekliflerimizi heyet olarak sunduk ve toplu sözleşme konusundaki taleplerimizi ifade ettik. Ardından da hükümet bize kendi tekliflerini sunarak yeni bir başlangıç yapmıştır. Çerçeve protokol ile ilgili yeni dönemde bunların sağlanması durumunda bu meselenin önemli bir aşamaya geleceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

HAK-İŞ’in geleneksel olarak gerçekleştirdiği HAK-İŞ Uluslararası Kısa Film Yarışması’nın bu yıl sekizincisinin gerçekleştirileceğini söyleyen Arslan, “Kısa film yarışmamızın çalışmaları Eylül ayı sonunda bitiyor. Şu ana kadar kısa film yarışmamız için 3 bin 330 civarında başvuru oldu. İnşallah Eylül ayının sonunda bu rakamlar 4 bini geçecektir. Yıl sonuna doğru kısa film yarışmamızın sonuçlarını ve ödül törenini gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi.

22 Ekim’de HAK-İŞ Kuruluş etkinlikleri kapsamında uluslararası bir etkinliği de gerçekleştireceklerini anlatan Arslan, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği Başkanlığı’nı sürdürmekteyiz. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz “Kudüs İçin Hep Birlikte” Konferansının bu yıl 4.’sünü yaklaşık 50 ülkeden 200’ün üzerinde sendika başkanı ve STK örgütlerinin katılımlarıyla Ankara’da gerçekleştireceğiz” diye konuştu.